Çanakkale gezimiz bizler için sadece bir okul etkinliği değil, aynı zamanda bir tarih yolculuğu oldu. Şehitliklere vardığımızda derin bir sessizlik içinde yürüdük. Her bir taşın, her bir ismin ardında büyük bir fedakârlık ve kahramanlık olduğunu hissettik. Atalarımızın vatan uğruna verdikleri mücadeleyi görmek, bizlere hem büyük bir gurur hem de tarifsiz bir hüzün yaşattı.
O an anladık ki Çanakkale, yalnızca bir savaşın adı değil; bir milletin birlik ve beraberlikle yeniden doğuşunun sembolüdür. O topraklarda duyduğumuz heyecan, gözlerimizdeki yaş ve yüreğimizdeki minnet hiç unutulmayacak. Bizler, o kahramanların torunları olarak onların emanetine sahip çıkmanın sorumluluğunu bir kez daha derinden hissettik.
Bu gezi bize tarih kitaplarında okuduklarımızdan çok daha fazlasını öğretti. Çanakkale’de yazılan destanın, geleceğimizi şekillendiren en güçlü miras olduğunu gördük. Artık biliyoruz ki, bizlere düşen görev; bu aziz hatırayı yaşatmak ve “Çanakkale Geçilmez” sözünü daima yüreğimizde taşımaktır.
Okulumuz 4/ B sınıfı öğrencileri ve velileri sınıf öğretmenleri Ayşen Gökgöz ve okul müdür yardımcımız Mehmet doğan rehberliğinde bu hafta sonu Çanakkaleyi gezdik. Anafartalar’dan Arıburnu’na, Conk Bayırı’ndan Kemal yeri’ne, Assos Behramkale‘den Truva heykeline, kocaseyit‘in torunundan Kocaseyit‘in anlatımıyla buram buram tarih kokan Çanakkale’yi adım adım gezen öğrencilerin heybeleri , hem o şanlı tarihin hatıraları, hem de arkadaşlarıyla yaşadıkları güzel anılarla doldu.